12 Ocak 2016 Salı

Şile'de deniz zamanı...

Yazın birçok kereler annemle babam işe gitmediği zamanlarda Şile’ye gittik. İlk uzun araba yolculuğumu da yapmış oldum böylelikle. Anneannemle dedem yazın orada yaşıyorlar. Aslında ilk kez gittiğimde yaz değildi, sonbahardı . 2-2.5 aylıktım sanırım. Dedem bana çekmeceden bir yatak yapmıştı ve içine sığdım o zamanlar.  Yaz geldiğindeyse artık kendi yatağım vardı.


Yaz mevsimini sevdim hem. Üstümde kalın kalın kıyafetler, ayağımda çoraplar yok. Daha rahatım kesinlikle. Yaz geldi mi denize girme zamanı da başlıyormuş. Aramızda kalsın ilk başta korkmuştum denizden. Hemen evin önündeki uçurumaltı denen yere inmiştik bir gün. Dalgalar pek hoşuma gitmedi, çok gürültülüydü. Biraz çekindim ve bağırdım, anneme daha çok sarıldım. Sonra bir de plaja gittik. Orası da dalgalıydı. En azından o gün bir daha denize girmek istemedim. Kumda oturup meyve yemek daha eğlenceliydi. Kumun tadına da baktım tabii, e merak!

Şile’ye sonraki gidişlerimizde dalgasızdı neyse ki ve annemle babam bana bir can simidi almışlardı. Can simidime kuruldum, ohhh şap şap sularla oynadım durdum, ayaklarımı çırptım. Suyun sıcaklığı da ılıktı. Valla dalgasız deniz istiyorum hep!

Bir başka gün dedem terasta şişme havuzu suyla doldurdu. Arada çok heyecanlanıp şap şap yaparken suları yine ağzıma kaçırdım ama olsun. Sudan hiç çıkmak istemedim . Yazın en güzel eğlence sulu olanlar!

Şile’de akşamları terasta yemek yedik. Dedem palamut pişirdi, köfte pişirdi. Palamutu sevdim. Galiba en güzel balık o. Daha sonra annemle babam başka balıklar yedirmeye çalıştı ama onları sevmedim. Terasta manzara da çok güzeldi. Deniz ve fener manzarası. Şile manzarası. Fener ilginç bir binaydı bu arada. Kocaman ve tepesinden ışık saçıyor. Gemilere yol gösteriyormuş meğerse. Martılar biz yemek yerken hep tepemizde uçuyordu ve çatıya konuyordu. En sevdiğim kuşlar kargalar ve martılar.

Büyük babaannem ve büyük halam da Şile’de yaşıyor bu arada. Onların evini de ziyarete gittik. Biraz karıştırdım tabi ortalığı. Evin bahçesine indik annemle ve babamla. Ağaçtan koparıp, dut yedik. Çok lezzetli bir meyveymiş. Çok sevdim.

Şile’deyken geceleri hiç uyumak istemedim. Anneme babama diretiyordum da en son artık anneannem fazla yorulmasın diye uyuyordum onun kucağında...





1 yorum: